Mustafa Kemal Atatürk, engin askeri dehası ile her türlü zorlu mücadelenin üstesinden halkın desteğiyle gelerek Anadolu’yu vatan kılmış; adalet, eşitlik ve toplumsal aleniyet ölçütleri çerçevesinde ruh kazanan cumhuriyet modeliyle de milletin kalbinde silinmez bir iz bırakan lider olarak tarihe ismini yazdırmıştır. Sınırsız sosyolojik perspektif, bilime ve akla dayanan muhasır çalışma biçimiyle dünyanın ender olarak rastlayacağı bir rol model olarak dikkat çeken Atatürk, Türkiye’yi gerek coğrafyasında gerekse küresel anlamda demokratik, modern ve akılcı bir ülke olarak idealize etmiştir.

Onurlu ve saygın millet anlayışıyla güçlü ve büyük Türkiye mefkûresini benimseyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk, çok kısa bir süre içerisinde değerli, güçlü, bilimsel ölçütleri temel alan demokratik bir devleti fedakâr milletinin desteğiyle kurmuş ve büyük bir özveriyle yükseltmiştir. Onun bu başarısı gençler başta olmak üzere tüm vatandaşlarımıza ışık olmuştur. Bu bağlamda aydınlık bir yolda, azimle çalışan ve müreffeh bir bakışla geleceği gören, hür bir akıl, sağlam ve yenilmez inançla durmadan yürümek, bölünmez bir bütün olan vatan sınırları içerisinde nefes alan her ferdin kalbinde hissedeceği mukaddes bir sorumluluktur.

Bu duygu ve düşüncelerle vefatının 80’inci yıl dönümünde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü, dava arkadaşlarını, her türlüğü zorluğa rağmen yılmadan ve hiçbir tereddüt göstermeden vatanı için canlarını feda eden şehitlerimizi ve gazilerimizi saygı ve şükranla anıyorum.