Bugüne kadar örneği görülmemiş hain darbe girişimi; 17 / 25 Aralık süreciyle açığa çıkmaya başlamış, 15 Temmuz’da sahneye konmuştur. Bu kalkışma; dış ve iç mihrakların el ele vererek düzenlediği, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığına, bütünlüğüne ve birliğine kasteden FETÖ/PDY tarafından uzun yıllarca planlanan sinsi bir terör girişimidir. Fitne, zulüm ve kanla beslenen bu zihniyet, ülkemizi çatışma ortamına sürüklemek istemiş; demokrasiyi, refah arayışını ve toplumsal barışı yok etmeye çalışmıştır. Bu hain yapı, Cumhurbaşkanımızın ve milletimizin muazzam cesareti ile durdurulmuştur. Kendi halkına silah sıkacak kadar gözü dönmüş vatanı ve kimliği belli olmayan bu hainlere karşı büyük Türk milleti tarihten gelen onurlu duruşunu bir kez daha göstermiş, ülke genelinde kenetlenerek ve tüm değerlerine sahip çıkarak terör örgütü destekli bu darbe girişimine kendisini ortaya koyarak en büyük cevabı vermiştir. Çok kısa süre içerisinde püskürtülen alçak eylemle olan mücadele ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti var olduğu sürece yani ebediyete dek kararlıkla sürdürülecektir.

Bu asil millet, kendi birliğinin daim ve kaim olması için 1915’te Çanakkale’de ve ardından meydana gelen süreçte yani Milli Mücadele Dönemi’nde ırk ve mezhep ayrımı gözetmeksizin bir bütün halinde nasıl hareket etmişse aynı kararlılığı 15 Temmuz gecesi ve devamında tutulan “demokrasi nöbetlerinde” göstermiştir.

TBMM'nin ve muhtelif yerlerin bombalandığı, birçok masum insanın şehit edildiği ve yaralandığı ayrıca devletin her anlamda zarara uğratıldığı bu darbe girişiminde, ülke birliği ve bütünlüğü için milletin sokaklara inerek ele ele vermesi ve bu alçak kalkışmayı püskürtmesi dünya ve ülke tarihinde eşi benzeri olmayan önemli bir kahramanlık destanıdır.

Demokrasinin darbeden büyük olduğunu her fırsatta ifade ederek şunu belirtmek isterim ki darbeci zihniyetle mücadele ancak toplumun bütününün benimsediği ortak akıl, ortak vicdan ve ortak kader bilincinin yayılması ile sağlanabilir. Milletimizin, bu coğrafyanın mütedeyyin insanlarının iyi niyetlerini suiistimal ederek kendine yaşam alanı bulan bu ve bunun gibi yapılarla mücadele etmek için her vatandaşımıza çok büyük sorumluluklar düşmektedir. Bugün hepimizin üzerine düşen öncelikli görev, bu zeminde toplumumuzun ve devletimizin yeniden tanzimi konusunda üzerimize düşen çabayı göstermektir. 40 yıl boyunca menfaatleri için herhangi bir kılığa girmekte bir beis görmeyen bu yapı ve yapının aciz hizmetkârları, sonsuza dek payidar kalacak olan ‘alî devletimiz ve yüce milletimiz tarafından asla affedilmeyecek ve yaptıkları ihanetler unutulmayacaktır.

Rektör Prof. Dr. Tarık Yarılgaç