Atatürkçü Düşünce Kulübü Akademik Danışmanı Doç. Dr. İlhan EKİCİ; 10 Kasım 2010 Çarşamba günü "Atatürkçülük" konulu bir konferans verdi. Sağlık Yüksekokulu Konferans Salonu'nda Saat 14:00'de gerçekleştirilen konferansta; Doç. Dr. EKİCİ, "Atatürkçülük" ile ilgili yapılan çeşitli tanımlardan ve fikirlerden bahsetti. Atatürkçülüğün, farklı gruplar tarafından farklı şekilde algılanmasına örnekler verdi, nasıl algılanması gerektiği konusunda açıklamalarda bulundu.

              "Atatürkçülük, Kemalizm ya da Atatürkçü düşünce sistemi. Ben üçünü de birlikte kullanacağım" diyerek başladığı konuşmasında sözlerini; "Bazı tarihçilere göre aralarında farklar bulunsa da, şu an için üçü de aynı şeyi ifade ediyor. Bu durum, Cumhuriyet dönemi boyunca devam eden bir tartışma konusu olmuştur. Bu tartışmalar özellikle ihtilaller sonrası daha yoğun bir şekilde yaşanmıştır. Bu sebeple Atatürkçülük nedir, neden tartışma konusu olmakta soruları akla eklemektedir. Bunun için önce sorunun kaynağından yani Atatürkçülüğün ne olduğu tanımından başlamak gerekir. Atatürkçülük bir ideoloji mi, bir düşünce sistemi mi, bir dünya görüşümü yoksa modernleşmeyi esas alan bir siyasi program mı? Bir kısım aydınlara göre; Türkiye'de bir siyasi modernleşme programıdır. Bazı aydınlara göre ise Atatürkçülük bir ideoloji olmanın dışında, akıl ve bilime dayanan, batılılaşmayı amaç edinmiş, çağdaş bir hayat biçimi olarak tanımlanmıştır" şeklinde sürdürdü.

             Bazı aydınların ise Atatürkçü düşünüş sistemi demeyi daha uygun bulduğunu belirten Doç. Dr. İlhan EKİCİ; "günümüzde Kemalizm; bir takım ilkeleri ve politikası olan bir ideoloji olarak kabul görmektedir" dedi. Farklı şekillerde Atatürkçülük tanımı yapıldığını belirtirken, konuşmasını, örneklerle sürdürdü. "En genel tanımlardan bir tanesi; Türk milletinin bağımsızlığının sağlanması, milli egemenliğin gerçekleştirilmesi ve kültürümüzün çağdaşlaşması için temel esaslarını Atatürk' ün belirlediği, devlet hayatına, fikir ve ekonomik hayata; toplumun temel kurallarına ilişkin, gerçekçi ilke ve fikirlerin bütününe Atatürkçülük denir. Bir başka tanımda; esasları Atatürk tarafından belirlenen devlet hayatına, fikir ve ekonomik hayata, toplumun temel kurallarına, devletin rejimi ve işleyişine ilişkin gerçekçi fikirlere ve ilkelere Atatürkçülük denir."

            Doç. Dr. İlhan EKİCİ; "Atatürkçülük ya da Kemalizm; emperyalist devletler ve fikir yönünden fakir milletlere karşı giriştiği politikalaşma hareketine tepki olarak doğan, belirli bir sınıfın desteğine dayanamayan, geri kalmış safsata ve batıl inançlardan güç alan kurumlar yerine, akla ve bilime dayanan kurumları getirmeyi amaç edinen Mustafa Kemal ATATÜRK'ün ideolojisidir" şeklinde sürdürdüğü konuşmasında Atatürkçülük tanımlarının çok fazla olduğunu yineledi, bunun aslında bir zenginlik olarak görülebileceğini belirtti. Diğer taraftan, Atatürkçülüğün farklı durumlar karşısında farklı görüşler üretebileceğine bir kanıt olarak gösterilebileceğine değindi. Bu farklı yorumların sebebini ise; "Atatürk'ün yaşam çizgisinde saklıdır" şeklinde açıkladı. Atatürk'ün hayattayken Atatürkçülük şudur şeklinde bizzat bir tanımda bulunmadığını belirtirken, sistematik hale gelmesinde etkili olduğunu, tanımlanışına yardımcı olduğunu, fakat Kemalizm'i tanımlamadığını ifade etti. "Özellikle belirtmek isterim, Atatürk döneminde gerçekleştirdiği uygulamaları, söz ve demeçleri üzerinden yapılmış ve yapılmaktadır" şeklinde Atatürkçülük tanımlarının çıkış noktasını değerlendirdi.

            Konferansın sonunda Rektör Vekili Prof. Dr. Cemil YAPAR,  konuşmalarından dolayı Doç. Dr. İlhan EKİCİ'ye teşekkür ederek, çiçek takdim etti.