KAN BAĞIŞI BİLGİ METNİ

Türk Kızılayı ülkemiz insanının kan ve kan bileşenleri ihtiyacını tamamen gönüllü, bilinçli ve düzenli bağışçılardan karşılamak amacıyla 2005 yılı mayıs ayında “Güvenli Kan Temini Projesi”ni başlatmıştır.

Bu amaçla; 146 yıllık tarihi birikimi ile ülkemizin en köklü ve güçlü insani yardım kuruluşu olan Türk Kızılayı, son dönemde kan hizmetleri alanında ciddi bir atılım ve gelişim süreci içerisine girmiştir. Ulusal Güvenli Kan Temini Projesi hayata geçirilmiş, 16 ilde bölge kan merkezleri oluşturulmuş, yeni kan bağışı merkezleri açılmış, hastanelerle otomasyona geçilmiş, toplam kalite yönetimi uygulanmış, modern ve teknolojik altyapı kurulmuş, dinamik ve güler yüzlü personel istihdam edilmiştir. Çeşitli kurum ve kuruluşlarla protokoller imzalamış ve tüm Türkiye’de kan bağışı ile ilgili eğitimler verilmeye başlanmıştır. Bu eğitimlerle kan bağışı ile ilgili yanlış inanışlara son vermek amaçlanmıştır.

Bilimsel araştırmalarla, kan vermenin insan sağlığına zararlı yanının olmadığı tespit edilmiştir. Bilimsel araştırmalara göre; 18–65 yaş arasındaki, ağırlığı 50 Kg. üzerinde sağlıklı bireyler, 3 ayda bir (yılda 4 kez) kan verebilir. Bugün başkalarının, yarın sizin veya yakınlarınızın kana ihtiyaç duyabileceğinin SİZ de farkındasınız. Öyleyse ülkemizin kan ihtiyacının karşılanmasındaki sorunları hep birlikte çözebiliriz.

Kan bağışı hakkında bilgi verecek olursak; kan bağışı 4 adımda gerçekleşir. Öncelikle kan bağışı yapacak olan kişinin bir form doldurması gerekir. Formun doldurulmasını takiben kan bağışçısı kısa bir muayeneden geçirilir, tansiyon ölçümü yapılır ve parmak ucundan bir miktar kan alınarak hemoglobin değeri tespit edilir. Doktorlarımız tarafından formdaki cevaplar ve muayene sonuçları değerlendirilerek bağışçının kan bağışına uygun olup olmadığının kararı verilir. Sonuçlar uygun ise kan bağışına geçilir. Bir kişiden bir ünite yani 450 ml kan alınır. Buda yaklaşık insan vücudundaki kanın %8 ine tekabül eder. Alınan kanlar kan grubu ve bulaşıcı hastalıklar ( Hepatit B ve C, Sifiliz, AIDS) yönünden test edilir. Kan bağışı yapan kişide herhangi bir hastalık tespiti durumunda ise kişiye özel kargo ile bilgi verilir ve bu kan imha edilir. Bağışlanan kanlar bileşenlerine ayrılır (Eritrosit, Plazma, Trombosit) ve kan stoklarımıza kaldırılır. Kan stokları Samsun, Sinop, Amasya, Tokat, Ordu il ve ilçelerindeki hastanelere bildirilir. Hastaneler ihtiyaçları olan kan bileşenlerini bizden talep ederler ve talep edilen kan bileşenleri Türk Kızılayı araçları ile hastanelere ulaştırılır. Böylelikle hiçbir hasta ve hasta yakınının kan aramak zorunda kalmadan ve herhangi bir ücret ödemeden ihtiyacı karşılanmış olur.

Kan bağışçısı kendi sağlığına da katkı sağlamış olur. Kan verdiğimiz andan itibaren kemik iliği hücrelerimiz yeni kan hücrelerini üretmeye başlarlar. Yeni üretilmiş genç kan hücreleri de bağışıklık sistemimizi ve dolaşım sistemimizi güçlendirir. Bağışıklık sisteminin güçlenmesi bulaşıcı hastalıklara karşı (nezle, grip, soğuk algınlığı vb.) vücut savunmamızı artırır. Dolaşım sisteminin güçlenmesi demek; damar sertliği, damar tıkanıklığı, hiper tansiyon, kalp krizi ve beyin kanaması gibi dolaşım sistemi hastalıklarına karşı %70 oranında riskleri azaltmak ve dolaşım sistemi hastalıklarına bağlı olarak gelişen tüm organlarımızdaki hastalıkları önlemek anlamına gelmektedir.

2013 yılında ülkemizdeki kan tüketimi 2.100.000 ünite olmuştur. Ancak Türk Kızılayı’nın ülke genelinde yürüttüğü çalışmalar neticesinde toplanabilen kan sayısı 1.640.000 ünite civarındadır. İhtiyacın tamamını karşılamak amacıyla yürütülen özverili çalışmalar sonucunda bu orana varılmıştır. 2005 yılında toplanabilen kan sayısının 350.000 ünite civarında olduğu değerlendirildiğinde Türk Kızılayı’nın bu konuya ne denli önem verdiği anlaşılacaktır. İlimizin kan ihtiyacı yıllık 25.000 ünite civarında olduğu tahmin edilmektedir. Ordu Kan Bağış Merkezi’nin 2013 yılı kan bağışı kabul sayısı 13.275 olarak gerçekleşmiştir. Aynı yıl ilimizdeki hastanelere yaklaşık 18.000 ünite kan servis edilmiştir. Diğer illerden de ilimize kan nakledildiği halde ihtiyacın tamamı halen karşılanamamaktadır. 2005 yılından bugüne yapılan altyapı ve saha çalışmalarından ortaya çıkan sonuç bizlere bu ihtiyacın 2015 yılında tamamının Türk Kızılayı tarafından karşılanabileceğini göstermektedir.

Sorunun bir parçası olmaktansa çözümün bir parçası olmak ve “BİR HAYAT KURTARMAK” için haydi kan bağışına.

“KAN ACİL DEĞİL, SÜREKLİ İHTİYAÇTIR.”